Hastalığın yerleşim yeri ağaçların kök ve kök boğazı olmakla beraber ender olarak köke yakın toprak üstü aksamlarında da görülür.
Kök uru, pek çok odunsu ve otsu bitki türlerinin kök ve kök boğazlarında urlar meydana getirerek oluşan bir tür kanser hastalığıdır. Hastalığın oluşmasına 4 tür toprak ve bitki patojeni sebep olmaktadır. Bu patojenler:
En yaygın olarak karşılaştığımız patojen bakteri Agrobacterium tumefaciens’ dir.
Birçok tarım arazilerinde bulunan ve toprak altında çok uzun süre canlı kalabilen bu bakteriler, fidan üretim tesislerinden başlamak üzere, birçok meyve bahçesine çok hızlı bir şekilde yayılarak tarımsal üretimde meyve tutumu, kalitesi ve veriminde öncelikle azalmalara ardından zamanla patojenin kök bölgesinde dahada çoğalması ile ağaçların tamamen kurumasına ve ölümüne sebep olmaktadır.
Kök Kanseri hastalığın en yaygın olduğu bitki türlerinin başında:
Patojenik Agrobacterium toprakta veya kök dokuları üzerinde yıllarca (40 yıl) yaşayabilmektedir.
Genelde ağır bünyeli killi veya su tutma kapasitesi yüksek topraklarda çok daha yaygın görülebilmekte ve bu tür topraklarda yaşam süresi daha uzun olabilmektedir. Patojen bakteri populasyonunun nadasa bırakılmış arazilerde zamanla azaldığıda yapılan çalışmalarda gözlenmiştir.
Kök Uru (kanseri) hastalığına sebep olan patojen bakteriler, yağış, toprak işleme, alet ekipmanlar, toprak ve su yoluyla çok kolay yayılabilmektedir. Toprak içinde suyun hareketi veya tarladaki birçok bitkilerin (yabancı otlar, çim gibi) bulaşık kökleri vasıtasıyla bir bölgeden diğer bölgelere hızla bulaşabilmektedir. Unutulmaması gereken en önemli konu, patojen bakteri toprakta bulunan bitki artıkları ve bitki kökleri üzerinde çok daha yoğun ve uzun süre yaşamını sürdürebilmektedir.
Ortalama 1 gr. toprakta 500 patojen hücre olabilmekteyken, 1 gr. lık kök uru üzerinde ortalama 10.000 ile 1 milyon arasında patojen bakteri hücresi (bu sayının 10 milyona ulaştığı bitki kökleri de tespit edilmiştir) bulunmaktadır.
Hastalığın yayılmasını engellemek açısından hastalıklı bitki köklerinin tamamen tarladan uzaklaştırılarak imha edilmesi Kök uru (kanseri) hastalığı ile mücadelede çok önemli bir kültürel önlem olarak dikkatle üzerinde durulması gereken bir konudur.
Nitekim Kök Uru (Kanseri) hastalığı, Tarım ve Orman Bakanlığı teknik talimatnamesine göre karantina önlemleri kapsamında olup, toleransı 0 olan çok tehlikeli ve hızla yayılan hastalıklar grubunda yer almaktaydı. Bu durum kök kanserinin 1 fidanda dahi çıkması aynı tarladaki tüm fidanların yakılarak imha edilmesi ve fidan üretim tesisinin kapatılması anlamına geliyordu. Nogall’ın 2005 tarihinde ruhsat almasından sonraki periyotlarda Kök kanseri hastalığı karantina kapsamı dışına çıkartılmıştır.
Patojen bakteri Agrobacterium tumefaciens bitki bünyesine kök bölgesindeki yaralı dokularından girerek bitkinin güçsüz kalmasına, verimden düşmesine ve erken ölümüne sebep olmaktadır.
Patojen bakterinin diğer bakterilerden farklı olan zarar şeklinden dolayı bitki bünyesine giriş yaptıktan sonra mücadelesi imkansızdır.
Hassas yaralı bitki dokularından içeri giren A.tumefaciens Ti plazmidinden bitki genomuna T-DNA yı transfer etmektedir. Ti Plazmidi bitkide oksin ve sitokinin üretimini teşvik eden genleri içermektedir. Transferin ardından 3-4 hafta içerisinde Ti plazmidinin kromozom üzerindeki bu gen grubu sayesinde normal bitki hücrelerini transforme etmekte ve bitki hücrelerinin kontrolsüz büyüme ve bölünmesi sonucunda urlar meydana gelmektedir.
Çapı 10 cm ye kadar çıkabilen bu urlar, genellikle toprak seviyesinin altında oluşurlar fakat zaman zaman bitkinin gövdesinde toprağa yakın olan kısımlarda oluştuğu da gözlenebilmektedir. Özellikle kök bölgesinde oluşan urlar hastalığın en tipik göstergesidir ancak, bitki bünyesindeki yaralardan dolayı oluşan kallus (organize olmamış hücre yığınları) veya zararlı bir böceğin (nematod gibi) neden olduğu küçük urlar ile karıştırılmamalıdır. A. tumefaciens‘in sebep olduğu urlar çok yavaş gelişme göstermekle beraber, 10 °C nin altında ve 35 °C nin üzerinde gelişmesi çok yavaşlar.
Kök Uru(kanseri), meyve yetiştiricilerinin ülkemizde olduğu gibi tüm dünyanın da en önemli problemleri arasında yer almaktadır. Hastalıkla mücadelede uzun yıllar çalışmalar yapılmış ve kimyasal mücadele olarak bir çözüm bulunamamıştır. Patojen bakterinin diğer patojenlerden farklı olan zarar şeklinden dolayı zararlı bakteri bitki bünyesine yaralı dokulardan girdikten sonra mücadele imkanı yoktur. Hastalıkla mücadele, ancak patojen bakterinin bitki bünyesine girmeden mümkün olmaktadır. NOGALL ticari isimi ile pazara sunulan ürün kök kanseri hastalığı ile mücadelede kullanılan ilk ve tek biyolojik preparat olarak da bilinmektedir.
NOGALL torf içine sardırılmış ıslanabilir toz formunda olup bünyesinde Agrobacterium radiobacter, strain K1026 faydalı bakteri kültürünü saf olarak içermektedir. Bu faydalı bakteri kültürü patojen Agrobacterium tumefaciens‘in doğal düşmanı olup, biyolojik olarak hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar.
NOGALL sadece koruyucu amaçla kullanılabilen biyolojik bir üründür. Hastalık bitki bünyesine girdikten sonra tedavi edici olarak kullanılamaz.
Bu yüzden uygulamalar bitki topağa dikilmeden önce yapılmalıdır.
Kök Uru (Kanseri) ile mücadele NOGALL farklı etki mekanizmaları ile başarıyla kullanılmaktadır. Etki şekli;
Dünyanın değişik bölgelerinde yapılan deneme çalışmalarında, NOGALL, taş çekirdekli meyveler (şeftali, kiraz, vişne gibi), sert kabuklu meyveler (ceviz,badem gibi), süs bitkileri (gül, gerbera), yaban mersini, ahududu gibi bitkilerde başarı ile kullanılmaktadır.
Yumuşak çekirdekli (elma, armut gibi) meyvelerde ise antibiyotik etkisi olmadan sadece kök bölgesinde kolonize olmak suretiyle patojen bakterinin yaşama şansını kısıtlayarak mücadele edebilmektedir. Bu yüzden özellikle yumuşak çekirdeklilerde kök kanserine hassas anaçlar kullanılmamalı ve hastalıkla savaşta alınması gereken kültürel önlemler çok daha dikkatle uygulanmalıdır.
Bağlarda karşılaşılan ve Agrobacterium vitis zararlı patojeninin sebep olduğu kök kanserine karşı NOGALL etkili değildir ve bağlarda NOGALL kullanımı tavsiye edilmez.
Diğer biyolojik ve kimyasal ilaçlarda olduğu gibi zararlılarla mücadelede uygulamaların hatasız yapılması sağlıklı sonuç alınması açısından en önemli etkendir. Uygulamalarda yapılacak en küçük hata, ürün ne kadar etkili de olsa başarı şansımızı azaltır. Bu yüzden uygulamalarda gereken hassasiyet en üst düzeyde gösterilmelidir.
Genel olarak NOGALL uygulamaları basit bir ifadeyle, ekim veya dikim öncesi hazırlayacağımız ilaç karışımı içine tohum, çöğür (anaç) ve fidanların daldırarak 1-2 dakika bekletilmesi ve ardından hemen ekim veya dikimin yapılması şeklindedir. Ancak tüm bu işlemleri yaparken ilacın hazırlanmasından, ekim veya dikim aşamasına kadar mutlaka dikkat etmemiz gereken konular bulunmaktadır. Bunlar:
250 gr.lık NOGALL paketleri için kullanacağımız su miktarı 12 lt. nin üzerinde kesinlikle olmamalıdır. 100 gr. paketler için kullanılması gereken su miktarı ise 4,8 lt. yi aşmamalıdır. Tavsiye edilen dozlar uzun yıllar yapılan deneme çalışmalarının neticesinde tespit edilmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetiminde ülkemizde yapılan farklı doz denemeleri neticesinde de tavsiye edilen dozlarda en başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Hazırlanan karışıma fazla su ilave edilmesi faydalı bakterinin bitki kökleri üzerindeki kolonizasyonunu zayıflatmakta, yeterli miktarda antibiyotik salgılamasını engellemekte ve patojen bakterinin etkisiz hale gelmesini engellemektedir.
Çok daha yoğun konsantrasyonda hazırlanan ilaç karışımının, bitkiye, insanlara, hayvanlara ve çevreye hiçbir zararı yoktur.
Ancak gereksiz yere fazla masraf getirir. Bu yüzden tavsiye edilen dozların dışında fazla veya eksik kullanmanın bir faydası yoktur.
Fidan dikim işlemleri gün içinde tamamlanamaz ve elimizde NOGALL ile hazırladığımız ilaç karışımı duruyor ise, bu ilaç karışımını serin bir yerde muhafaza etmek şartıyla 24 saat içinde kullanmamız gerekmektedir. 24 saat sonra kullanılırsa beklediğimiz başarılı sonuçları elde etmek mümkün olmamaktadır?
Nogall’ın tavsiye edilen doz ve uygulama şekli uzun yıllar yapılan çalışmaların sonucunda tespit edilmiştir. Dikim sonrası kök bölgesine yapılan uygulamalar ile faydalı bakteri popülasyonu arttırılabilmekte ve kök bölgesinde faydalı bakteri kolonize olabilmektedir.
Ancak kök kanserine karşı bu tür uygulamaların başarılı olup olmayacağına ilişkin bilimsel bir çalışma bulunmamaktadır. Sonuç elde edilmesi bakımından şu anda çok riskli olarak değerlendirilebilen bu tür uygulamalar daha fazla ilaç kullanmaya sebep olacağından dolayı da ekonomik değildir ve tavsiye edilmez.
250 gr. lık torf içinde %.0.03 oranında faydalı bakteri Agrobacterium radiobacter, strain K1026 bulunmaktadır. Ancak torf içerisinde homojen değildir. Torfun tamamını su içinde sürekli karıştırmak suretiyle her bitki köküne istenilen miktarda bakteriyi aşılamamız gerekmektedir. Torfun yarısını kullandığımız taktirde hazırlayacağımız karışım içinde ne kadar faydalı bakteri olduğunu bilemeyiz. Faydalı bakterinin büyük bir kısmı diğer yarısında da kalabilir veya tersi de olabilir. Mutlaka bölmemiz gerekiyor ise tamamı su içinde iyice karıştırıldıktan sonra sıcı olarak bölünebilir ve 24 saat içinde kullanılması gerekir.
NOGALL faydalı bakteri kültürü olup, kimyasallar gibi uzun süre depolanamaz. Oda sıcaklığında üretim tarihinden itibaren depolama süresi maksimum 6 aydır. Buzdolabında 4-5 °C sıcaklıklarda saklandığı taktirde bu süre 1 yıla kadar uzar. Son kullanma tarihi geçmiş NOGALL paketlerini lütfen kullanmayınız. Kullanmadan önce mutlaka serin, güneş almayan, bir yerde muhafaza edilmeli pestisit ve gübrelerle aynı yerlerde depolanmalıdır.
Unutulmaması gereken önemli bir konu, NOGALL, hastalık bitki bünyesine girmeden ve kök bölgesinde urlar oluşmadan kullanılmalıdır.
Zararlı patojenin farklı etki şeklinden dolayı hastalık bitki bünyesine girdikten sonra kök uru (kanseri) hastalığını tedavi eden herhangi bir teknik veya ilaç yoktur. NOGALL tedaviden çok koruyucu amaçla kullanılan biyolojik bir üründür. Bu yüzden hastalıklardan ari çöğürlerde koruyucu amaçla kullanılması özellikle tavsiye edilmektedir. Hastalık çıktıktan sonra uygulamalar bir fayda sağlamaz.
NOGALL uygulamasından sonra Agrobacterium radiobacter, strain K1026 faydalı bakterisi yarım saat içinde kök bölgesinde kolonize olmaya başlar ve taze köklerin her 1 gramında 1-10 milyon arasında faydalı bakteri sayısına ulaşılır. Bakteri miktarı 15-20 hafta sonra 10.000-100.000 miktarlarına düşer.
Faydalı bakterinin bitki kökleri, yabancı otlar, çim ve diğer bitki kökleri üzerinde yaşam süresi ortalama 2 yıl civarındadır.
Toprakta patojen bakteri A. tumefasiens var ise, ot, çim, artık bitkilerin urları üzerinde faydalı bakterinin de yaşama şansı olabilmektedir.
Nogall bir faydalı bakteri kültürüdür. Bu yüzden özellikle kök bölgesine topraktan fungusit kullanımında çok dikkatli olunması gerekmektedir. Kullanılmaması gereken fungusitlerin uygulanması durumunda faydalı bakterinin kök bölgesinde yaşama şansı ortadan kalkar ve kök uru(kanseri) ile mücadelede başarı sağlanamaz.
İnsektisit ve gübrelerin kullanılmasında bir sakınca yoktur. Tereddüt yaşadığınız bir kimyasalı kullanmadan önce lütfen bayinize veya firmamıza başvurunuz. Nogall uygulamalarından sonra topraktan kullanılamayan ve kullanılabilen fungusitler HAYIR ve EVET olarak aşağıda belirtilmiştir.